31 Ağustos 2008 Pazar

Vuruldum

Ortada bir oraya bir buraya zıplarken
Bu oyunda artık iyiyim derken
Gördüm o anda karşımda bana geliyordu
Bu sefer kaçamadım…! Vuruldum…!

Bir yara daha aldım oturdum kaldım
Tam kalbime denk geldi
Sonu aynı olan oyunlar gibi
Bu da gerçekten yakanmış.

Temmuz 28' 08

Problem

Vefa; denilen beta yada alfa gibi bişeyse
Varmı başka…
Sonsuzluğun tarifi önemli olan, kişiyse

Düşlerimde, ellerimi doldurduğum kalbin
Telaş yapıp açtığım renkli, iç ısıtan zarfların
Senin kadar benim de…
Benim problemim “ aşk” la
Sürekli değer vererek çözmem gerekiyor çünkü…
Formül sökmüyo “aşk”a
Sana verdim, sen çöz hiç bilinmeyeni…
Yada bilinen sen de ….

Ocak 08' 08

Bendeki dünya

Bendeki dünyayı… istersen eğer…
…Sana versem.
Bıyıklarımı yolsam yollasam,
Burnumda nasıl tüttüğü’nü koklasan.

Bendeki dünyayı… anlarsan eğer…
…Sana gelsem.
Gözyaşlarımı buluta yükleyip yollasam,
Yağmur olup düştüğü zaman toprağa
Gülde hayat bulup sadece sen koparsan

Bendeki dünyayı… koklarsan eğer…
… Sana dönsem,
Ellerimi güle güle yapıp yollasam,
Uzaklaşan sıra sıra vagonlara bakan geride kalanlara
Yanında kalacağıma dair söz verimlerimi sorsan

Bendeki dünyayı… karşılarsan eğer…
…Sana saklasam,
Yüzümdeki izleri harita yapıp yollasam,
Gerçek hazineyi madde de arayanlara
Yüzündeki tebessüm de bulduğumu haykırsan

Bendeki dünyayı yakarım… sen yoksan…
…eğer
Bendeki dünya
And olsun ki kıyamete kadar senindir.

Kasım 12' 07

Ego

Ego arındırıcı icat etsinler.
Kendi iksiri kapris olanlar,
Karşı duvarı ayna sananlar kadar,
Kibir tellalları ...... yesinler...!

Kasım 01' 07

Masa üstü sabundan meyvalar

Masa üstü sabundan meyvalar, doğasında varsa,
Ne yapsın sonradan olma ablalar.
Satışı kolay olsun diye esmerden bozma sarışınlar.
Çirkinler özgürdür çığırtkanlığındaki kazmalar.
Avuç tuzladım sizin için size göre yalamalar…

Kasım 12' 07

Yanak

Yanaktan aldığım makas...
Sarsılan gurur telaş..
Karım kadar yakın olsun.
Eminim orda bekliyorsun.
Eminim tamam tamlaman...!

Kasım 03' 07

Gün

Gün eştensel kıvrımların kenetlendiği,
Kankırmızı gül desenlerinin,
Eşitkenar denkliğine nispet duran…
An be an arındıran…
Kızıldan en güzel sensin …!
kışım kadar duygulu, karım kadar sıcak…

Kasım 03' 07

Koşar adım

...!
Günler günleri koşar adım kovalarken,
Kar kırmızı…!
Kan...
Kırmızı stop lambalarının gerisinde...!

Ekim 16' 07

Şehir

Terkederken şehri; bütün anıların içinden geçtim
Takdim’ ini bilmediğim gözyaşlarımın
Tekrarı sandığım hayatımın kararı,
Sana gelmekti seçmek zorunda olduğum
Şehir…!

Eylül 17' 07

Rüya

Rüya görüyordum beni öptüğünde…
Uyandım…
Ama hala yanımdasın.
En güzeli yüzünde ki güneşmiş.
Sabahımı bana getiren, mutluluk sırtını dönmez aydınlıkta.
Acımı, hayatta olduğumu hatırlatan.
Uyandım ama hala kabusumsun.
En güzeli, ölümmüş yavaş yavaş giden mutlulukla.
Arkasını döndü mutluluk...

Aralık 15' 07

Kader senden habersiz

Hüzün gitti diye üzülüyordun.
Karşı kıyıyı döven dalgaları görsen
Peşinden gider miydin habersiz…

Bizim sahilimiz karşı gibi değil
Sahte…
Rüzgar, deniz, gökyüzü
En sonunda onlar da yapıldı
Asıl benim iç kanamam;
Senin dünyan yalan

Belki yaşımdasın gerçekten
Gösterme o zaman ,bakmayayım dağlara
Seneler beni sana saklasa
Kalır mı bu yürek tek başına

Eğilsen ,üstüme titresen ,güneş gibi ısıtsan
Nefesime bile hesap sorsan
Yüzümü yalayıp geçen yaşlarıma engel olsan
Kızsan ,kızarsan ,gül gibi açsan gözlerini
Gölgemi güneş sana sorsa da uzatsa
Gönlümü sen alsan getirmesen sen de kalsa
Dinmeden dinlenmeden koşsan bana kadar
Hep senin için çalışsam terimi sana harcasam
Kader senden habersiz olmasa

Eylül 27' 07

Sivilce

Sivilcelerinin bıraktığı iz olmak isterdim yüzünden eksik olmadan...!
Ben istemeden türkü ağlamasın; yaralamadan yüreğimi,
Karışmasa yorgun melodilerin,
Unutmadan ,hayallerim senle...!
Yıldızım ol gecelerime yansıyan yakamoz kadar…!
Alsın ışığın...!

Ekim 16' 07

Geçmiş

Geçmiş;
Hastanenin yarım açılan kapısından gelen sesle son buldu.
Başucumda sen varken yalan uydurdu nefesim
Gece kaç kere kalkıp gitti…
Ölüm kaçtır gelip çattı…
Az kalsın ölüyordum… Boşver…!
Bir adım önden giden hayat ümidimi; gözlerin verdi
Kanmazdı kalbim öle bakmasaydın.
Unuttun yine beni…
Götüremezdin yanında değil mi?

Kasım 30' 07

Soru işareti

Aklımda yine bi soru işareti
noktalarımın yerini aldı.
Geometrimin sana olan sapması
ya aritmetik yada simetrik oluşundan…!

Ekim 16' 07

Senim beni bekliyor

Bırakmıyor kelimeler peşimi
Arkalıyor sıra sıra
Ayırıyorum teker teker
Zor olsada seçimi
Hemen çıkarmalıyım içinden
Senim beni bekliyor

İnsanın içine bi hüzün oturuyor
Kaldırabilene aşk olsun
Son filmi izler gibi
Arkalıyor dalmalar aşağı doğru

Al şu hayatı başım dan
Çala kalem yıkıl karşımdan

birden ortası kaldı elimde hayatımızın
haketmediği bir zamanı yaşadı
kara kalemdi çizzen ızdırabı
ama en güzeli senimle yaşadık

kıtalar arasında bile bu kadar mesafe yok
sıcak oldu yatak yanımdamısın…?
Güneş gördü, yalan söylemez
Olmasan girmezdi odama…
Naif eller senimle
Kelimesi kelimesine senimle
Her taraf

Geceden geçebilirsem sabah beni bekliyor
Canımın içinden geçebilirsem ölüm beni bekliyor
Titreyen iki telden geçebilirsem sesin beni bekliyor
Teninden geçebilirsem senim beni bekliyor

Ekim 14' 07

Mini

Soğuk ve sensiz akşamlar da kaldırıma yasladığım kıçımı
Az yerdim hep acıyı; kolay olsun diye sıçımı
Ağacın arkasın dan görünen sen misin? fıçı mı?
Yine de mini giy; çabuk olur açımı

Eylül 17' 07

Matruşka

Akşamı bekler gibi sebepsiz bekleyişleri
Karşılıksız sevgilerin kaybedişleri
Tarif edilemeyen kahpelikleri
Ben değilmişim yaşayan

Keder denilen sefillikleri
Anlatılamayan acıları
Akla gelmeyen kaşarlıkları
Ben değilmişim yaşayan

Gereksiz yalvarışiları
Kaybetme kaygılarını
Meltem eserken fırtınayı
Ben değilmişim yaşayan

Bozmalıyım derken kalıbı
Peşindeyken gerçek aşkı
Tek beklerken bulduğum matruşkayı
Ben değilmişim yaşayan

Ve

Anladım ki yaşanılanlar anlatıldıkları kadar acı vermiyor.

Ağustos 15' 07

Karanlık Güneşim

Yörüngemde olan yıldızlar gibi değilsin
Farklı gezegenler gibi görünsede
Baktığın yerden çoban yıldızı sıralamasında aşkımız
Tutulmuşum sana bir kere karanlık güneşim...!

Ekim 29' 07

Ayrılığın vakti ne zaman

Kararsızlığın için için akarken gözlerinden
Penceren kapalı perdelerden geçmiyor ışık
Ortak olmayı beklerken ilmiklerini çözmeğe
Dönemeden pilavdan kırılmış kaşık

Sahil kenarı aşıkları yıldızlara bakarken
Birbirlerine ifadelerini itinayla seçerken
Mutluluklarını saçlarına gözleriyle takarken
Ayrılığın vakti ne zaman...!

Eylül 22' 07

Durak

Sana az kala geçmişim meğer
Kader bir durak önceymiş
Verilecek yanlışlığın hesabına bile değermiş
Erken basmak düğmeye...

Ekim 14' 07

2-1

İki ters bir düz sıkılığındaki yanım
İki kelimenin bir araya gelemediği anım
İki de bir karmakarışık olan aklım
İki arada bir derede kalmış yine kalbim

İkisi de bir yanlışındaki tavrım
İki ileri bir geri giden hayatım
İki yakamı bir araya getiremediğim zamanlarım,
İki kere bir çarpımında bir kalmış yine kalbim

İki elin sesi var bir elin nesi var da ki boş kalan elim
İki elim kanda olduğunda bile tek senindim
İki kere iki dört kadar kesinse durumumuz,
İki bir bitmiştir müsabakam...!

Kasım 11' 07

...

SONRASI...!

Yorulduğuma değsin nolur...

Kasım 01' 07

Kalemin Benden

Özlüyorum yarım kalanları
Sende bıraktığım eski alışkanlıkları
Gülümsemelerimi, sebepsiz dalgınlıklarımı
Artık hiç nefesim kesilmiyor senden sebep

Sakındığım anıların üstünü açtım
Hiç farkına varamadığım sancılar
Yaşaran gözler, aynadaki yansımalar
İçimi çekip daldığım hülyalar senden sebep

Kalem karası yalanların vardı
iki üstüne gidince silinecek cinsten
Tükenmeyen kaygılarımı çıkarıp üstümden
Sadece yazgım ol kalemin benden

Ekim 15' 07

Sobe

Aramak değildi her yüze baktığım
Belki bir iz belki karakalem
Tamamlandı son veremediğim suretler
Telaş sakinleştirdi kaygılarımı

Kargaşa içinde korkularımı kaybettim
Yanılmadım, eminim gerçekten

Saklandığın yerde buldum
Sobe...

Kasım 04' 07

Tam vaktidir aglamanin

Hangi bakış alır seni yürekten.
En koyu zamanı sürdün gözlerine
Bu kadar uzun mu olur dalmak
Nedir üstün yapan etten kemikten

Dönme yüzünü kalmayayım orada
Aralık kalsın kapakları büyülü kapının
Değdiği an ışığı gözlerime
Tam vaktidir ağlamanın

Ekim 10' 07